İngiltere’nin Southport kentinde 3 kız çocuğun bıçaklı saldırıda hayatını kaybetmesiyle başlayan ve ülke geneline yayılan şiddet eylemlerine ilişkin açıklama yapan Başbakan Keir Starmer sert eleştirilerde bulundu.
"BU ŞİDDET İÇEREN BİR HAYDUTLUK"
İngiltere Başbakanı Starmer şiddet eylemlerinde bulunanların adaletin tüm gücüyle yüzleşeceğinin altını çizdi. Starmer açıklamasında, “Bu şiddete iştirak edenlerin yasaların tüm gücüyle karşı karşıya kalacaklarından şüpheniz olmasın. Polis gözaltılar yapacaktır. Bireyler tutuklu yargılanacak, suçlamalar takip edecek ve mahkumiyet kararları verilecektir. İster doğrudan ister internet üzerinden bu eylemi kışkırtıp sonra da kaçanlar olsun, bu kargaşaya katıldığınız için pişman olacağınızı garanti ederim. Bu bir protesto değildir. Bu organize, şiddet içeren bir haydutluktur ve sokaklarımızda ya da internette yeri yoktur” dedi.
MÜSLÜMAN TOPLUMLAR HEDEF ALINDIStarmer, Müslüman toplumların ve diğer etkin grupların da şiddet eylemlerinde hedef alındığını vurguladı. Starmer, “Müslüman toplulukların hedef alındığını, camilere saldırılar düzenlendiğini, diğer azınlık topluluklarının dışlandığını gördük. Sokaklarda Nazi selamları, polise saldırılar, ırkçı söylemlerin yanı sıra ahlaksız şiddet. Dolayısıyla hayır, bunu olduğu gibi, aşırı sağcı haydutluk olarak adlandırmaktan çekinmeyeceğim. Teninin rengi ya da inancı nedeniyle hedef alındığını düşünenlere sesleniyorum. Bunun ne kadar korkutucu olduğunu biliyorum. Bu şiddet yanlısı güruhun ülkemizi temsil etmediğini bilmenizi isterim. Onları adalete teslim edeceğiz” ifadelerini kullandı.
CAMİLERİN GÜVENLİĞİ ARTIRILDISouthport'taki aşırı sağcılar polisle çatışarak Southport Islamic Society Camisi'ne taşlı saldırı düzenledi.İngiltere İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Yeni hızlı müdahale süreci, şiddet olaylarına karışma riski taşıyan camilere ek güvenlik personeli sağlanabileceği ve böylece cemaatlere hayati destek ve güvence verilebileceği anlamına geliyor. Bu sayede yerel polis güçlerinin bu önemli ibadet yerlerini korumak için halihazırda yürüttüğü çalışmalar daha da güçlenecektir. Şu anda yürürlükte olan yeni süreç kapsamında polis, yerel makamlar ve camiler, toplulukları korumak ve mümkün olan en kısa sürede ibadete geri dönülmesini sağlamak için hızlı güvenlik görevlendirilmesini talep edebilecek” denildi.
BAKAN COOPER: SUÇA MÜSAMAHA GÖSTERİLMEYECEKİngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper, camilerin tehditlerle karşı karşıya kaldığını ve bunun utanç verici olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:“Britanya gururlu ve hoşgörülü bir ülkedir ve hiç kimse polis memurlarına saldıran, yerel dükkanları yağmalayan ya da teninin renginden dolayı insanlara saldıran holiganların, haydutların ve aşırılık yanlısı grupların utanç verici eylemlerine mazeret bulmamalıdır. Birçok toplumda yerel camilerin de karşı karşıya kaldığı utanç verici tehdit ve saldırılar ışığında hükümet, yerel polis güçlerinin desteğinin yanı sıra Camiler için Koruyucu Güvenlik Programı aracılığıyla hızlı bir şekilde ek destek sağlamaktadır ve bu düzensizlik ve şiddete karışan herkesin yasaların tüm gücüyle karşı karşıya kalacağını tekrarlıyoruz. Ulus olarak suç teşkil eden davranışlara, tehlikeli aşırıcılığa ve ülkemizin temsil ettiği her şeye karşı olan ırkçı saldırılara müsamaha göstermeyeceğiz.”
MÜSLÜMANLAR KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMİYORİngiliz gazeteci Roshan Muhammed Salih, İngiltere'nin Southport kentindeki bıçaklama olayı sonrası başlayan ve diğer kentlere de yayılan aşırı sağ grupların düzenlediği ırkçı ve İslamofobik şiddet olaylarının endişe verici olduğunu belirterek, ülkedeki Müslümanların artık kendini güvende hissetmediğini söyledi.Salih, 18 yaşından küçük olduğu için kimliği açıklanmayan saldırganın, Müslüman olmadığının belirtilmesine rağmen sosyal medyada saldırıyı gerçekleştiren kişinin "İslamcı bir göçmen olduğu" söylentisinin yayıldığını ifade ederek, şunları aktardı:"Bu korkunç bir saldırıydı ancak kısa süre içinde internette saldırganın Müslüman olduğuna dair dezenformasyon yayıldı. Bu durum, orta yaşlı, beyaz aşırı sağcı erkeklerden oluşan büyük bir grubun Southport'taki bir caminin etrafında toplanmasına, polise saldırmasına, bir minibüsü ateşe vermesine ve ardından camiye cisim atarak, İslamofobik sloganlar atmasına yol açtı. Yani bu ülkede Müslümanlarla hiçbir ilgisi olmayan bir şey Müslümanların meselesi haline geldi."İngiltere'de aşırı sağcı siyasetçiler ve bazı yüksek takipçili hesapların suçu Müslümanlara yükleyen söz konusu dezenformasyonu yaydığına dikkati çeken Salih, böylece Müslüman karşıtı şiddetin Hartlepool, Londra, Sunderland, Liverpool, Leeds ve Manchester gibi farklı bölgelere de sıçradığını aktardı.
Ülkedeki Müslüman karşıtlığının endişe verici boyutta olduğunun altını çizen Salih, "İslamofobi'nin bu toplumda sınırda olduğunu söylemek yanlış olur, tam aksine oldukça yaygın. Evet, Keir Starmer veya Rishi Sunak gibi önde gelen ana akım politikacılar, söylemlerinde açıkça İslamofobik olmayabilirler ancak başkaları İslamofobik söylemlerde bulunduğunda da hiçbir şey yapmıyorlar." ifadesini kullandı.İngiltere'nin Müslümanlar için artık kolay bir ülke olmadığına dikkati çeken Salih, "Bu ülke, Müslüman olarak bulunmak için iyi bir yer değil. Açıkçası hayatımın çoğunu burada geçirdim. Belki 20 yıl önce Müslümanların çok daha hoş karşılandığı ve konuşmakta özgür olduğu nispeten liberal, çok kültürlü bir toplum vardı ancak şu anda bu ülkede laikliğin katı bir şekilde uygulandığı Fransız modeline doğru gidiyoruz. Müslümanların kendilerini ifade edebilecekleri alan gittikçe daralıyor." dedi
İNGİLİZ POLİSİNE IRKÇILIK ELEŞTİRSİİngiltere'de Manchester Havalimanı'nda polisin yerde yatan bir kişinin kafasına ve yüzüne tekme atması üzerine, polisin ırkçılık yaptığı yönünde tartışma ve eleştiriler arttı. Polisin 23 Temmuz'da Manchester Havalimanı'nda özellikle Müslüman olduğu belirtilen kişilere yönelik şiddetini muhabirine değerlendiren vatandaşlar, ülkede polisin kurumsal olarak ırkçı olduğunu öne sürdü.Savaşı Durdur Koalisyonu Başkan Yardımcısı Chris Nineham, bu tür bir polis şiddetinin hiçbir açıklaması olmadığını belirterek "Bana, birkaç polis memuru kendisini tamamen dokunulmaz hissediyor gibi geldi. İstediklerini yapabilirlerdi." ifadelerini kullandı.Nineham, bu memurların öldürücü darbeler vururken zevk aldıkları izlenimi edindiğini de kaydederek "Bunun münferit bir olay olduğunu düşünmüyorum. Londra'nın doğusunda yaklaşık 10 gün önce bir Filistin destekçisi eylemci de açıkça ırkçı ve Asyalılar ile Müslümanlara karşı aşırı şiddet uygulamaktan zevk aldığı belli olan polisler tarafından böyle bir şiddete maruz kaldı." dedi.İngiliz polisinde "ırkçılığın" bir sorun olduğunu ileri süren Nineham, Londra Metropolitan Polisinde 1000'e yakın memurun ayrımcılık, ırkçı şiddet, ırkçı hakaret ve kadınlara karşı istismar gibi suçlardan açığa alındığını söyledi.
NE OLDU?İngiltere'nin Southport kentinde 29 Temmuz'da 17 yaşındaki bir saldırgan, 3 çocuğun öldüğü, 8'i çocuk 10 kişinin yaralandığı bir bıçaklı saldırı gerçekleştirdi.Polis, 18 yaşından küçük olduğu için kimliğini açıklamadığı saldırganın Galler'in başkenti Cardiff doğumlu olduğunu duyurdu.Ancak saldırganın kimliğinin açıklanmaması, aşırı sağcıların spekülatif sosyal medya paylaşımları ve haberlerin parçası oldu. Saldırganın İngiltere'ye geçen sene kaçak yollarla geldiği ve isminin "Ali" olduğu yönünde haberler aşırı sağcı hesaplar ve haber siteleri tarafından paylaşıldı. Saldırganın kimliğinin 1 Ağustos'ta Axel Rudakubana olduğu ve Ruanda kökenli olduğu belirtildi.
Southport'taki saldırının bir gün sonrasında aşırı sağcı İngiliz Savunma Ligi (EDL), kentte göçmenleri ve Müslümanları protesto edecekleri iddiasıyla çağrı yaptı.Kentte toplanan aşırı sağcılar, bıçaklı saldırının yaşandığı cadde yakınlarındaki Southport Islamic Society Camisi'ni taşladı. Burada polisle de çatışan aşırı sağcılar çok sayıda polisin yaralanmasına sebep olurken bir polis minibüsünü de ateşe verdi.Southport'taki olaylar nedeniyle 53 polis ve 3 polis köpeği yaralanırken 5 kişi de gözaltına alındı.İngiltere'nin batı kıyısındaki Southport'ta 30 Temmuz akşamı başlayan aşırı sağcı şiddet olayları, 2 Ağustos'ta ülkenin doğu kıyısındaki Sunderland'e sıçradı.Kentteki "Masjid-e Anwaar-e Madinah" camisi dışında toplanan aşırı sağcı kalabalık, polisle arbede yaşadı. Kalabalık, kentteki bir polis karakolunu ateşe verirken bazı kamu kuruluşları da yakılmak istendi.
Yaşananlar nedeniyle 3 polisin yaralandığı kentte 10 aşırı sağcı gözaltına alındı.Sunderland'le aynı gün Hartlepool, Liverpool, Glasgow ve Dover'de de aşırı sağcılar kent meydanlarında ve camilerin önlerinde toplandı.İngiltere'de Sunderland ve Southport'ta yaşanan aşırı sağcı sokak olaylarını, bu hafta sonu aşırı sağcı eylem dalgası takip etti.Bristol, Liverpool, Hull, Blackpool, Stoke-on-Trent ve Blackburn'ün de aralarında bulunduğu yaklaşık 20 İngiliz kentiyle Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'taki 4 farklı noktada aşırı sağcılar sokaklara indi.Cumartesi günü boyunca bu kentlerde göçmenlere ait iş yerleri, camiler, polis araçları ve çevik kuvvet memurlarına saldıran 92 aşırı sağcı gözaltına alındı.Gözden KaçmasınBangladeş'te hükümet karşıtı protestolar sürüyor! Başbakan Hasina istifa etti, Hindistan'a kaçtıHaberi görüntüle
"BU ŞİDDET İÇEREN BİR HAYDUTLUK"
İngiltere Başbakanı Starmer şiddet eylemlerinde bulunanların adaletin tüm gücüyle yüzleşeceğinin altını çizdi. Starmer açıklamasında, “Bu şiddete iştirak edenlerin yasaların tüm gücüyle karşı karşıya kalacaklarından şüpheniz olmasın. Polis gözaltılar yapacaktır. Bireyler tutuklu yargılanacak, suçlamalar takip edecek ve mahkumiyet kararları verilecektir. İster doğrudan ister internet üzerinden bu eylemi kışkırtıp sonra da kaçanlar olsun, bu kargaşaya katıldığınız için pişman olacağınızı garanti ederim. Bu bir protesto değildir. Bu organize, şiddet içeren bir haydutluktur ve sokaklarımızda ya da internette yeri yoktur” dedi.
MÜSLÜMAN TOPLUMLAR HEDEF ALINDIStarmer, Müslüman toplumların ve diğer etkin grupların da şiddet eylemlerinde hedef alındığını vurguladı. Starmer, “Müslüman toplulukların hedef alındığını, camilere saldırılar düzenlendiğini, diğer azınlık topluluklarının dışlandığını gördük. Sokaklarda Nazi selamları, polise saldırılar, ırkçı söylemlerin yanı sıra ahlaksız şiddet. Dolayısıyla hayır, bunu olduğu gibi, aşırı sağcı haydutluk olarak adlandırmaktan çekinmeyeceğim. Teninin rengi ya da inancı nedeniyle hedef alındığını düşünenlere sesleniyorum. Bunun ne kadar korkutucu olduğunu biliyorum. Bu şiddet yanlısı güruhun ülkemizi temsil etmediğini bilmenizi isterim. Onları adalete teslim edeceğiz” ifadelerini kullandı.
CAMİLERİN GÜVENLİĞİ ARTIRILDISouthport'taki aşırı sağcılar polisle çatışarak Southport Islamic Society Camisi'ne taşlı saldırı düzenledi.İngiltere İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Yeni hızlı müdahale süreci, şiddet olaylarına karışma riski taşıyan camilere ek güvenlik personeli sağlanabileceği ve böylece cemaatlere hayati destek ve güvence verilebileceği anlamına geliyor. Bu sayede yerel polis güçlerinin bu önemli ibadet yerlerini korumak için halihazırda yürüttüğü çalışmalar daha da güçlenecektir. Şu anda yürürlükte olan yeni süreç kapsamında polis, yerel makamlar ve camiler, toplulukları korumak ve mümkün olan en kısa sürede ibadete geri dönülmesini sağlamak için hızlı güvenlik görevlendirilmesini talep edebilecek” denildi.
BAKAN COOPER: SUÇA MÜSAMAHA GÖSTERİLMEYECEKİngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper, camilerin tehditlerle karşı karşıya kaldığını ve bunun utanç verici olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:“Britanya gururlu ve hoşgörülü bir ülkedir ve hiç kimse polis memurlarına saldıran, yerel dükkanları yağmalayan ya da teninin renginden dolayı insanlara saldıran holiganların, haydutların ve aşırılık yanlısı grupların utanç verici eylemlerine mazeret bulmamalıdır. Birçok toplumda yerel camilerin de karşı karşıya kaldığı utanç verici tehdit ve saldırılar ışığında hükümet, yerel polis güçlerinin desteğinin yanı sıra Camiler için Koruyucu Güvenlik Programı aracılığıyla hızlı bir şekilde ek destek sağlamaktadır ve bu düzensizlik ve şiddete karışan herkesin yasaların tüm gücüyle karşı karşıya kalacağını tekrarlıyoruz. Ulus olarak suç teşkil eden davranışlara, tehlikeli aşırıcılığa ve ülkemizin temsil ettiği her şeye karşı olan ırkçı saldırılara müsamaha göstermeyeceğiz.”
MÜSLÜMANLAR KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMİYORİngiliz gazeteci Roshan Muhammed Salih, İngiltere'nin Southport kentindeki bıçaklama olayı sonrası başlayan ve diğer kentlere de yayılan aşırı sağ grupların düzenlediği ırkçı ve İslamofobik şiddet olaylarının endişe verici olduğunu belirterek, ülkedeki Müslümanların artık kendini güvende hissetmediğini söyledi.Salih, 18 yaşından küçük olduğu için kimliği açıklanmayan saldırganın, Müslüman olmadığının belirtilmesine rağmen sosyal medyada saldırıyı gerçekleştiren kişinin "İslamcı bir göçmen olduğu" söylentisinin yayıldığını ifade ederek, şunları aktardı:"Bu korkunç bir saldırıydı ancak kısa süre içinde internette saldırganın Müslüman olduğuna dair dezenformasyon yayıldı. Bu durum, orta yaşlı, beyaz aşırı sağcı erkeklerden oluşan büyük bir grubun Southport'taki bir caminin etrafında toplanmasına, polise saldırmasına, bir minibüsü ateşe vermesine ve ardından camiye cisim atarak, İslamofobik sloganlar atmasına yol açtı. Yani bu ülkede Müslümanlarla hiçbir ilgisi olmayan bir şey Müslümanların meselesi haline geldi."İngiltere'de aşırı sağcı siyasetçiler ve bazı yüksek takipçili hesapların suçu Müslümanlara yükleyen söz konusu dezenformasyonu yaydığına dikkati çeken Salih, böylece Müslüman karşıtı şiddetin Hartlepool, Londra, Sunderland, Liverpool, Leeds ve Manchester gibi farklı bölgelere de sıçradığını aktardı.
Ülkedeki Müslüman karşıtlığının endişe verici boyutta olduğunun altını çizen Salih, "İslamofobi'nin bu toplumda sınırda olduğunu söylemek yanlış olur, tam aksine oldukça yaygın. Evet, Keir Starmer veya Rishi Sunak gibi önde gelen ana akım politikacılar, söylemlerinde açıkça İslamofobik olmayabilirler ancak başkaları İslamofobik söylemlerde bulunduğunda da hiçbir şey yapmıyorlar." ifadesini kullandı.İngiltere'nin Müslümanlar için artık kolay bir ülke olmadığına dikkati çeken Salih, "Bu ülke, Müslüman olarak bulunmak için iyi bir yer değil. Açıkçası hayatımın çoğunu burada geçirdim. Belki 20 yıl önce Müslümanların çok daha hoş karşılandığı ve konuşmakta özgür olduğu nispeten liberal, çok kültürlü bir toplum vardı ancak şu anda bu ülkede laikliğin katı bir şekilde uygulandığı Fransız modeline doğru gidiyoruz. Müslümanların kendilerini ifade edebilecekleri alan gittikçe daralıyor." dedi
İNGİLİZ POLİSİNE IRKÇILIK ELEŞTİRSİİngiltere'de Manchester Havalimanı'nda polisin yerde yatan bir kişinin kafasına ve yüzüne tekme atması üzerine, polisin ırkçılık yaptığı yönünde tartışma ve eleştiriler arttı. Polisin 23 Temmuz'da Manchester Havalimanı'nda özellikle Müslüman olduğu belirtilen kişilere yönelik şiddetini muhabirine değerlendiren vatandaşlar, ülkede polisin kurumsal olarak ırkçı olduğunu öne sürdü.Savaşı Durdur Koalisyonu Başkan Yardımcısı Chris Nineham, bu tür bir polis şiddetinin hiçbir açıklaması olmadığını belirterek "Bana, birkaç polis memuru kendisini tamamen dokunulmaz hissediyor gibi geldi. İstediklerini yapabilirlerdi." ifadelerini kullandı.Nineham, bu memurların öldürücü darbeler vururken zevk aldıkları izlenimi edindiğini de kaydederek "Bunun münferit bir olay olduğunu düşünmüyorum. Londra'nın doğusunda yaklaşık 10 gün önce bir Filistin destekçisi eylemci de açıkça ırkçı ve Asyalılar ile Müslümanlara karşı aşırı şiddet uygulamaktan zevk aldığı belli olan polisler tarafından böyle bir şiddete maruz kaldı." dedi.İngiliz polisinde "ırkçılığın" bir sorun olduğunu ileri süren Nineham, Londra Metropolitan Polisinde 1000'e yakın memurun ayrımcılık, ırkçı şiddet, ırkçı hakaret ve kadınlara karşı istismar gibi suçlardan açığa alındığını söyledi.
NE OLDU?İngiltere'nin Southport kentinde 29 Temmuz'da 17 yaşındaki bir saldırgan, 3 çocuğun öldüğü, 8'i çocuk 10 kişinin yaralandığı bir bıçaklı saldırı gerçekleştirdi.Polis, 18 yaşından küçük olduğu için kimliğini açıklamadığı saldırganın Galler'in başkenti Cardiff doğumlu olduğunu duyurdu.Ancak saldırganın kimliğinin açıklanmaması, aşırı sağcıların spekülatif sosyal medya paylaşımları ve haberlerin parçası oldu. Saldırganın İngiltere'ye geçen sene kaçak yollarla geldiği ve isminin "Ali" olduğu yönünde haberler aşırı sağcı hesaplar ve haber siteleri tarafından paylaşıldı. Saldırganın kimliğinin 1 Ağustos'ta Axel Rudakubana olduğu ve Ruanda kökenli olduğu belirtildi.
Southport'taki saldırının bir gün sonrasında aşırı sağcı İngiliz Savunma Ligi (EDL), kentte göçmenleri ve Müslümanları protesto edecekleri iddiasıyla çağrı yaptı.Kentte toplanan aşırı sağcılar, bıçaklı saldırının yaşandığı cadde yakınlarındaki Southport Islamic Society Camisi'ni taşladı. Burada polisle de çatışan aşırı sağcılar çok sayıda polisin yaralanmasına sebep olurken bir polis minibüsünü de ateşe verdi.Southport'taki olaylar nedeniyle 53 polis ve 3 polis köpeği yaralanırken 5 kişi de gözaltına alındı.İngiltere'nin batı kıyısındaki Southport'ta 30 Temmuz akşamı başlayan aşırı sağcı şiddet olayları, 2 Ağustos'ta ülkenin doğu kıyısındaki Sunderland'e sıçradı.Kentteki "Masjid-e Anwaar-e Madinah" camisi dışında toplanan aşırı sağcı kalabalık, polisle arbede yaşadı. Kalabalık, kentteki bir polis karakolunu ateşe verirken bazı kamu kuruluşları da yakılmak istendi.
Yaşananlar nedeniyle 3 polisin yaralandığı kentte 10 aşırı sağcı gözaltına alındı.Sunderland'le aynı gün Hartlepool, Liverpool, Glasgow ve Dover'de de aşırı sağcılar kent meydanlarında ve camilerin önlerinde toplandı.İngiltere'de Sunderland ve Southport'ta yaşanan aşırı sağcı sokak olaylarını, bu hafta sonu aşırı sağcı eylem dalgası takip etti.Bristol, Liverpool, Hull, Blackpool, Stoke-on-Trent ve Blackburn'ün de aralarında bulunduğu yaklaşık 20 İngiliz kentiyle Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'taki 4 farklı noktada aşırı sağcılar sokaklara indi.Cumartesi günü boyunca bu kentlerde göçmenlere ait iş yerleri, camiler, polis araçları ve çevik kuvvet memurlarına saldıran 92 aşırı sağcı gözaltına alındı.Gözden KaçmasınBangladeş'te hükümet karşıtı protestolar sürüyor! Başbakan Hasina istifa etti, Hindistan'a kaçtıHaberi görüntüle